8 Ekim 2013 Salı

Belinay'ın gözünden hayat

Evimiz bu aralar çok karışık. Kış'ın gelmesi ile birlikte hummalı bir çalışma başladı. Annem daha evvelden hiç kışa hazırlık yapmamış. Sanırım tüm bu hazırlıklar benim için yapılıyor. 

Önce kışlık domates ile başladı. Bu resimde görünenler yarısı. Bir bu kadar daha yapıldı ve dolaplara kaldırıldı. 




Sonra da kışlık fasulyeye geçildi. 7 kilo fasulye ayıklandı, domatesle kavruldu ve poşetlerle buzluğa kaldırıldı. Bu gördüğünüz resim de daha yolun başı. Yaklaşık 7 poşetimiz var...


Artık bayağı büyüdüm ben. Büyük adam gibi oturup elimde çatalım kaşığım ile yemek yiyorum. Üstüm başım saçım her yer batıyor ama olsun :) Akşamları muhallebi yemeyi bıraktım. Evde ne varsa onu yiyorum. Kus kus, makarna pilav ve et en sevdiklerim. 

Hobilerim arasında yemek yeme, evi talan etme ve anneme yardım etmek var. Dağıtıyorum ama bir yandan da silip süpürüyorum.


Arada nadir de olsa yoruluyorum. Dinleniyorum...


Hala konuşmuyorum. Kullandığım ve tekrar ettiğim kelimeler var ama az. Onun yerine isteklerimi çığlık atarak anlatıyorum. Televizyon sevmiyorum. Hele Baby First falan aman aman hiç sevmediğim kanallar. Ben Disney Channel'ı seyrediyorum. 

Gece uyanmalarım azaldı. Annem akşam yatarken içtiğim sütü akşamüstüne aldı ben de rahat rahat uyuyorum. Sanıyorum gaz yapıyormuş bana. Arada bir kalkınca da annemle babam yanına alıyor beni. Babamı çok sevsem de onu tekmeleyip salona atıyorum. Rahat rahat uyuyorum. Uzun zamandır saat 7'de kalkıyordum sabahları. 2 gündür 8 ile 9 arası uyanıyorum. Bana da iyi oluyor annemlere de...Uyanınca da sabah keyfi yapıyoruz. 



Annemle pek eğleniyoruz. Fotoğraf çekip duruyoruz. 





Cumartesi günü tribünden arkadaşım Kartal Özgür Yaşar'ın doğum gününe gittim. İlk pastamı yedim. Balonlarla oynadım. Koşturdum durdum. Hiç çekinme, yadırgama, utanma huylarım yok. Beni salın bri ortama ben hemen yolumu bulurum. 


Annemin topuklu ayakkabısı var ama hç giymez. Ortada görmediğim için denemiyorum. Onun kaba görünümlü terlikleri ile idare ediyorum. 
 

 Çok paylaşımcıyım. Yediklerimi herkese ikram ediyorum. Yoksa boğazımdan geçmiyor. 
 

Canım yap deyince sarılıyorum. Bi de sırtını sıvazlıyorum. Öpmeyi de öpücük atmayı da öğrendim. Bi de herşeye şaşırıp "a aaaaaaaa" diyorum. Çok gülüyorlar. 

Hayat güzel geçiyor. Annemi de babamı da çok seviyorum. 


Ivır Zıvır Severler dükkanı...






Kadıköy'de oturanlara müjde

Senelerdir giymediğim bana küçük ya da büyük gelen kıyafetlerim bana sorun oldu. Evet, teslim edebileceğimiz yerler var ama ben de araba olmadığı için onları al, taksiye yükle götür bırak çok zordu benim için. Ama artık böyle bir sorunun kalmadı. Esdem var artık. 

Giymediğiniz ama giyilebilir durumda olan kıyafetlerinizi 0216  545 72 28 numaralı telefonu arayarak randevu alabilir, eve gelecek görevlilere teslim edebilirsiniz. Kadıköy Belediyesi'nde oturmak şartıyla tabi. Eminim diğer belediyelerinde bu tip hizmetleri vardır. 

Beloş'un doğumundan bu yana birikmiş 4 hurç kıyafeti var. Kendileriminkini de ayırıp hemen telefon açacağım. İçim rahat edecek. 

Siz de yardım elinizi uzatın. 

Ayrıntılı bilgi için tık tık...

Ekmeğini paylaş - Askıda ekmek

Askıda ekmek projesi ile ekmeksiz insan kalmasın. 




Daha evvel bir yazı okumuştum, İtalya'da parası olan kişiler cafelere gidip 2 kahve biri askıya diyormuş, kendi kahvesini içip 2 kahve parası ödeyip çıkıyormuş. Maddi durumu yetersiz biri gelip askıdan bir kahve deyip kahvesini içip para ödemeden çıkıyormuş. 

Bizim ülkemizde kahve karın doyurmuyor tabi. Diğer ülkelerde yardıma muhtaçların karnı doyuruluyor, vazgeçilmezleri olan kahve askıya alınıyor. 

Bizim ülkemizde durum öyle değil ne yazık ki. Çöpten bayatlamış ekmekleri toplayan anneler mi dersiniz, pazar artıkları için mahalle pazarlarını mesken tutan babalar mı dersiniz. 

Şimdilerde güzel bir uygulama başlamış. Bazı ekmek fırınları askıya ekmek alıyormuş. Yani siz gidiyorsunuz 2 ekmek deyip 2 tanesinin parasını ödüyorsunuz, 1 ekmek alıp çıkıyorsunuz. Biri askıda kalıyor. Ekmek alacak parası olmayan ihtiyaç sahibi de gelip askıdan bir ekmeği bedavaya alabiliyor. 

Gerçi bizim ülkemiz iyi niyet suistimaller ülkesi. Artık fırıncı askıdan ihtiyaç sahibine verir mi ekmeği, yoksa satıp parasını mı alır, yoksa gerçekten ihtiyacı olmayan biri gelir askıdan ekmeği alır mı bilinmez ama Polyannacılık oynamak şart. 

Bu uygulama yayılsa keşke, süt, yumurta vs gibi şeyler de olsa. Kimse ekmeksiz, hiç bir çocuk sütsüz kalmasın.